Must Ne Demek?

Must, İngilizce’de çok çeşitli anlamlara sahip olan bir kelimedir. En yaygın anlamları şunlardır:

1. Gerekmek, mecbur olmak

  • Olumlu cümlelerde:
    • I must go to the doctor. (Doktora gitmem gerek.)
    • You must finish your homework. (Ödevini bitirmelisin.)
    • We must save the environment. (Çevreyi korumamız gerek.)
  • Olumsuz cümlelerde:
    • You must not smoke here. (Burada sigara içmemelisin.)
    • She must not be late for the meeting. (Toplantıya geç kalmamalı.)
    • They must not steal. (Çalmamalılar.)

2. Kesinlik, muhakkaklık

  • Olumlu cümlelerde:
    • She must be a great teacher. (Muhtemelen harika bir öğretmendir.)
    • He must have won the lottery. (Piyangoyu kazanmış olmalı.)
    • It must be delicious. (Çok lezzetli olmalı.)
  • Olumsuz cümlelerde:
    • He must not be coming. (Muhtemelen gelmeyecek.)
    • They must not have heard the news. (Haberi duymamış olmalılar.)
    • It must not be true. (Doğru olamaz.)

3. Zorunluluk, gereklilik

  • İsim olarak:
    • A passport is a must for international travel. (Uluslararası seyahat için pasaport şarttır.)
    • This book is a must-read for any history buff. (Bu kitap, her tarih meraklısı için okunması gereken bir kitap.)
    • Visiting the Grand Canyon is a must-do on my bucket list. (Büyük Kanyon’u ziyaret etmek, yapılacaklar listemde mutlaka yapmam gereken bir şey.)
  • Sıfat olarak:
    • You need a must-have item for every wardrobe. (Her gardıropta olması gereken bir şeye ihtiyacın var.)
    • This is a must-see attraction in the city. (Bu, şehirdeki mutlaka görülmesi gereken bir cazibe merkezidir.)
    • I have a few must-do tasks to complete before the weekend. (Hafta sonundan önce tamamlamam gereken birkaç önemli görevim var.)

4. Geçmiş zaman kipi

  • Yardımcı fiil olarak:
    • He must have been tired. (Yorgun olmalıydı.)
    • They must have known the answer. (Cevabı biliyor olmalılar.)
    • I must have left my keys at home. (Anahtarlarımı evde bırakmış olmalıyım.)
  • Geçmiş zaman kipi olarak:
    • The ship must have sunk in the storm. (Gemi fırtınada batmış olmalı.)
    • She must have been very disappointed. (Çok hayal kırıklığına uğramış olmalıydı.)
    • They must have worked very hard to achieve their goals. (Hedeflerine ulaşmak için çok çalışmış olmalılar.)

“Must” kelimesinin Türkçe’ye çevirisi

“Must” kelimesinin Türkçe’ye tek bir karşılığı yoktur. Anlamı cümlenin bağlamına göre değişir. En yaygın çevirileri şunlardır:

  • Gerekmek, mecbur olmak
  • Kesin, muhakkak
  • Zorunluluk, gereklilik
  • Geçmiş zaman kipi

“Must” kelimesini kullanırken dikkat edilmesi gerekenler

  • “Must” kelimesi, olumsuz cümlelerde “not” ile birlikte kullanılır.
  • “Must” kelimesi, soru cümlelerinde “do” ile birlikte kullanılır.
  • “Must” kelimesi, geçmiş zaman kipi olarak “have” ile birlikte kullanılır.

“Must” kelimesi ile ilgili örnek cümleler

  • I must finish this report by tomorrow. (Bu raporu yarına kadar bitirmem gerek.)
  • She must be a very intelligent person. (Çok zeki bir insan olmalı.)
  • Visiting the Eiffel Tower is a must for any visitor to Paris. (Eiffel Kulesi’ni ziyaret etmek, Paris’e gelen herkes için bir zorunluluktur.)
  • He must have been very angry when he said that. (Böyle bir şey söylediğinde çok sinirlenmiş olmalı.)

Umarım bu bilgiler “must” kelimesinin anlamını ve kullanımını anlamanıza yardımcı olmuştur.

Yorum yapın